Manipülatif Yalanlar

56118491-yalan-ve-gercegi-soyleyerek-kavsak-3d-illustrasyon-siyah-yol-isaretiSokağa çıkıp bir soruşturma yapın. Önünüze gelene sorun: Yalanı sever misiniz? Kuvvetle muhtemel alacağınız cevapların tamamına yakını “hayır” olacaktır. Hatta “ay yalanı hiç sevmem, hiç yalan söylemeyi beceremem, yalandan nefret ederim, yalana gerek duymam, vs…” gibi cümleleri değişik tonlamalarda duymanız çok muhtemel. Çünkü alacağınız cevaplar kesinlikle içinde bulunduğunuz toplumun dürüstlük seviyesini göstermez, aksine yalan hakkındaki anketinizin ilk yalanlarını duyuyorsunuzdur o an. Aynı kişilere yalanı sevmemelerinin nedenlerini sorarsanız da birbirine yakın cevaplar işiteceğinize eminim. “Çünkü yalan kötüdür” altyapılı cevapları kendince süsleyecektir o insanlar.

Gel gelelim ben böyle düşünmüyorum. Yalanın bir problem42494748-insan-eli-ters-mesaj-yatiyor-gizleme-kelime-gercegi-okuma-buyutec-tutan-beyaz-gri-zemin-uzerine-bo olduğunu kabul ediyorum ve bu gerçeği bakış açımın merkezine oturtmaya çabalıyorum. Ancak bu kaçabileceğiniz veya kısa süreli kaçabilseniz bile tamamen kurtulamayacağınız türden bir problem. Ve ben matematiksel problemler dışında tüm problemleri sevmeye çalışırım. “Tecavüz kaçınılmazsa zevk almaya bakın” modülü yani. İçinde matematikten ziyade sözellik içeren bir problem türü olan ‘yalan’ da aslında tıpkı matematik gibi birtakım formullerden oluşur. Yeter ki bu formulleri öğrenmiş veya öğrenmeye açık olsun insan bu hayatta…

Siyaset, ekonomi, tarih, gündem, gündelik hayat gibi birçok ana başlık altında uygulanır yalanlar. Ana başlığı olmayan yalan yoktur ama bu ana başlıkların tamamı da yalanlardan oluşmaz çoğu zaman. Günümüzde “beyaz yalan, pembe yalan, adi yalan, çıkar amaçlı yalan, yalan oğlu yalan” gibi birçok isimle çeşitlendirimiş olan yalanlar vardır. Sonuçta soyut bir kavram olduğu için herkes kendince bir çeşit kılıf bulur yalanlara.

57412463-bilgisayar-klavye-tusu-vektoru-klavye-tuslari-klavye-butonuna-gercegi-ya-da-yalan-dugmesiBenim en sevdiğim tür ise manipülatif yalanlardır. Yani insanları kendi rızaları olmadan ve fark ettirmeden yönlendirme amaçlı kullanılan yalanlar. Manipülatif yalanları sevmemin asıl nedeni ise; bu tür yalanların gerçeği esnetebilme kabiliyetidir. Normal şartlar altında insanların belini büken gerçeklerden manipülasyon sayesinde intikam almak mümkündür! Hem de biri sizin algınızı manipüle etmeye çalıştığında aranızdaki durum sosyal bir satranç oyununa döner. Karşılıklı hamlelerle ilerler ve sonunda hamlelerini karşısındakinden daha stratejik yapan kazanır. Zeka işidir yani bu tür yalanlar. Ego tatmini üzerine veya tamamen kişisel çıkar sağlamak için kullanılan yalanlardan daha eğlenceli ve sürükleyicidir.

Sonuç olarak ‘yalan’ kavramının toplumları oluşturan insanlarınpinokyo doğal refleksleri arasında olduğunu ve yalansız bir dünyanın malesef mümkün olamadığını düşünüyorum. İş ki bu yalanı bireyselliğe indirdiğimizde karşımızdakini direk “salak yerine koymak” yerine daha makul bir şekilde oynamaktır oyunu. Kişisel hırsların ve çıkarların gözleri bürüdüğü bir ortam oluşturarak yalanı araç olarak kullanmak yerine karşı tarafın da zekasına saygı gösterip, bu çerçevede oynanan ve tamamen tek taraflı kazanç sağlamaya yönelik olmayan bir oyun olmalıdır yalan. Tarafsız vicdanların şekillendirdiği yalanlar konusunda farkındalığımızı arttırmak, yalanın hiç varolmadığı bir ütopyaya inanmaktan daha sağlıklıdır.

 

 Tema Müziği: Jülide Özçelik – Yalan Dünya